Musul Ulu Camisi ve Katar Krizi

   Haçlılara karşı mücadelenin sembol ismi Nureddin Zengi'nin 1172'de yaptırmış olduğu Musul Ulu Cami (en-Nuri) eğik  minaresi nedeniyle el-Hadba (Kambur) olarak meşhurdu... İki gün önce Işid, 2014 yılında halifeliğini ilan ettiği; Işid'in ilk işgal yerlerinden olan Musul Ulu Cami'sini bombaladı. Haber sosyal medyada büyük etki uyandırmadı değil. Haberler özellikle "Işid'in halifeliğini ilan ettiği cami bombalandı" başlığıyla verildi. Birçok kişi gibi ben de kimin bombaladığını merak edip baktım. İçimde "Koalisyon Güçleri"nin bombaladığı hissi vardı. Çünkü Işid tarafından büyük bir temsiliyet arz ediyordu. Lakin hislerim boşa çıktı. Camiyi Işid'in kendisi bombalamıştı. Çok şaşırdım. Bir terör örgütü bu kadar cani olmazdı. Lakin emir büyük yerden gelince, olunabiliyormuş demekki. Ama bu emri neden vermişlerdiki. Ben şu sonucu çıkardım; Işid doğuranlar onu kendi emir eli olarak kullanacaklarını zannetmişlerdi lakin bu idealleri bir zamana kadardı. Bir zaman sonra petrol rafinelerlerine sahip olan ve gittikçe güçlenen Işid, İngilizlerin "Spoiled child" lakabına mazhar şımarık çocuğa dönüşmüştü. Ele avuca sığmıyordu, kendini bilmez hareketler sergiliyordu. Artık durdurulmalıydı. Aynı stratejiyi Hizbullah ve El-Kaide'ye de uygulamışlardı. Yerlerine Işid'i icat ettiler. Işid, şimdi yalnız ve yerini alacak terör örgütüne devir teslimi bekliyor. Bu sefer gözlerini kriz ile sonuçlanan topraklara çevirmiş durumdalar. Yani Katar'a.
Musul Ulu Camii

Fotoğraf: Müfid Yüksel

Fotoğraf: Müfid Yüksel

Kambur minare

Saldırı sonrası 

Nureddin Zengi'nin mezarı
(Fotoğraf: Müfid Yüksel)
 
   Neden Katar peki? Kendimizi biraz sorgulayalım. Körfez'in en küçük ülkesi. O kadar küçükki Erzurum'un yarısından daha da küçük. Abd'nin Ortadoğu'daki en büyük üssü Katar'da. Nüfusu 2,5 milyon yani nüfusu az ve bu nüfusun %80'i başka ülkelerden (Filipinler, Afrika ve Asya ülkeleri) geliyor. Petrol ve doğalgazın %13'ü Katar'da. Bu kadar petrol küçük bir ülke için çok fazla. Katar, kişi başı gelirin en fazla olduğu ülke. Nihatinde bunu da Batı ve komşuları istemiyor. Katar dünyaca ünlü medya kuruluşlarına (El Cezire örneğin) sahip. Dünyanın bir bölümünü yönlendiriyor! Bilim üreten, arge çalışması yapan, üniversitelere sahip olan Katar. Bu gelişmeler Doğu'nun rönesansı, reformu, aydınlanması... Doğu'nun doğarken Batı'nın batması... Bu gelişmeler bizim bölgemiz için bir ışık olduğu anlamına geliyor. Bunu istemezler. Bunlardan dolayıdır ki Katar seçildi.
   Katar Krizi... Hani 1. Dünya Savaşı'nın başlamasında gözüken nedenler eften püftendi asıl nedenler gizliydi. Herkes içinde saklıyordu. Neymiş Avusturya'nın veliahtını Sirbistanlı militan öldürmüş. Peki suikastten size ne oluyor Rusya, Almanya, Büyük Britanya ve Fransa denilemedi. Çünkü bu onların aradığı en iyi fırsattı. Hiçbir şey diyemezdiniz. İstediklerini gökte ararken yerde bulmuşlardı nihayetinde. Katar Krizi de böyle; neymiş Hamas liderleri Katar'daymış. Tamam  bir uyar bakalım. O liderlerin birçoğu Türkiye'deydi İsraille yumuşama döneminde Katar'a yollanıldı. Katar uyarılsaydı Katar belki de Türkiye'ye: "Yolladığın adamlar yüzünden komşularımla bozulacak değilim' diyebilirdi ki bu onun en doğal hakkı. Ondan sonra da diğerleri ile arayı düzeltebilirdi. Bunlar sadece benim şahsıma ait tahminler. Ama asıl nedenin Hamas liderleri olmadığından şüphem yok. Biraz iddialı olacak ama tahminim şu yönde: Batı artık Ortoduğu'daki ülkeleri kana bulamak için tek tek ülkelerin herbiriyle uğraşmak istemiyor. Suriye'de bunun kötü sonuçları oldu. Bir ülke için bu kadar masraf ve bu kadar zaman uğraşmak zor oluyor. Ne yapacaklar. Mezhep Savaşı ile ülkeleri birbirine vurdur bir taşla birçok kuşu öldür. Müthiş strateji. Katar, bu mezheb savaşının mihenk taşı. Ancak bunu Batı kadar İran da hiç olmadığı kadar arzuluyor. Katar'a yardım elini ilk o uzattı. Manası ise: "Arabistan, Katar'ın tek olduğunu zannetme Katar'ın yanındayım." demektir. Peşine ne oldu dersiniz. İran'ın kalbi olan iki noktada bombalar patlatıldı. Batı, İran'a: "Haddini bil. Yulların hâlâ daha benim elimde" demeyi de unutmadı. Bu arada İran medyasında, bombayı Arabistan'ın uşağı olan Işid'in patlattığını, dolayısıyla Arabistan Işid aracılığıyla mezhep çatışmasını başlatacağını söylediler. Birkaç gün boyunca da birbirlerine sataşıp durdular. Lakin duracak değiller. İp bir kere kopmuştu. Olacaklar olmalıydı. İlerde büyük bir gelişme olabilir. Yazımın başında da dediğim gibi yeni bir terör örgütü kurulmak üzere. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Modern Ortadoğu Tarihi

Doğu Perinçek'in Amacı Ne?